Birkaç
gün önce sözde İslam’a hakaret ettiğim gerekçesiyle 4.5 ay hapis cezası aldım. Şimdi
karar Yargıtay aşamasında…
Aldığım
cezanın ayrıntılarına çok fazla girmeyeceğim. Fakat günümüzün İslamcı
istilasının biz muhalifleri hangi yöntemlerle sindirmeye çalıştığını
örneklemek için uğradığım haksızlığı, YURT GAZETESİ genel yayın yönetmeni
Merdan Yanardağ’ın başına gelenlerle kıyaslayacağım.
Merdan
Yanardağ silahlı terör örgütüne üye olmaktan 10 yıl hapis cezası aldı. Hâkimin
elinde bilirkişi raporu yokmuş!.. Burası çok önemli… Ergenekon, Balyoz vs.
gibi TSK’yı bitirip kafa-kola alma
tezgâhlarında binlerce sahteciliği herkes görmüştü. Benim de aldığım cezada
''bilirkişi raporu'' yok. Yani Cem Akkılıç
İslam’a hakaret etmiştir deniliyor ama elde hiçbir somut delil yok.
Adnan
Oktar’ın adamı Ali Emre Bukağılı tarafından hakkımda savcılığa verilen ve benim
kalemimden çıktığı söylenen 3 sayfa dolusu ağıza alınmayacak küfürlerin olduğu
dilekçe sayesinde, hiçbir inceleme yapılmadan bir iftiraya uğrayıp 4.5 ay hapis
cezası aldım. Kısacası mahkeme Bukağılı’nın iftirasını hiçbir şekilde
incelemeden, Cem Akkılıç bu hakaretleri yazarak suç işlemiş dedi.
Duruşmada
ısrarla; yazılarımı yazdığım blog sitemin incelenmesini talep etsem de hâkim
dikkate almadı. Eğer dikkate alsaydı Ali
Emre Bukağılı’nın iftira attığı ortaya çıkacaktı. Bukağılı Fazıl Say ve birçok
ulusalcıyı İslam’a hakaret ediyorlar gerekçesiyle mahkemelere veren bir şahıs…
Bukağılı hakaretler için; kesin Cem Akkılıç yazmıştır diyor, mahkeme bilirkişi olmadan kabul ediyor...
Hayra alamet işler değil bunlar... Adalet içindeki bu yıkım süreci, orta çağı andırıyor!..
Bukağılı hakaretler için; kesin Cem Akkılıç yazmıştır diyor, mahkeme bilirkişi olmadan kabul ediyor...
Hayra alamet işler değil bunlar... Adalet içindeki bu yıkım süreci, orta çağı andırıyor!..
Gelelim
Merdan Yanardağ’ın başına gelenler ile uğradığım haksızlığın tıpa tıp benzerlik
tarafına…
Yanardağ
ile benim ceza alış biçimim arasında hiçbir fark yok… İkisinde de BİLİRKİŞİ
RAPORU yok. Yani elde DELİL yok!..
Bir
mahkeme elinde delil olmadan ceza basabilir mi?..
Ayşenur
Aslan Merdan Yanardağ’ın aldığı hapis cezası hakkında bir yazı yazmış…
Alıntı
yapıyorum;
SEVGİLİ MERDAN
Üzgün değilim, hayır. Sadece çok ama çok öfkeliyim. Bir gazeteci, bir gazetenin genel yayın yönetmeni cezaevine konmak üzere “yakalanıyor”. Birkaç gazetenin dışında medyanın umurunda değil. Kendi adıma, senin adına, ama en çok da mesleğim adına öfkeye boğuluyorum.. Deliriyorum.
Kim bilir kaç kez sen de ben de “sarı öfke” haberi yapmışızdır. Bir taksi şoförünün başına bir şey geldiğinde, sarı sarı taksiler dizilir.. Yol kapatır.. Kornalara basıp öfkesini dile getirir.
Elbette böyle bir dayanışma beklemiyorum. Ama hiç değilse yorumsuz falan bir haber verip “görevlerini” yapsalar. Hiç değilse neden “içerde” olduğunu bilip anlatsalar.
İŞTE BÜYÜK SUÇLAR!
Bir hukuk adamı olarak eski başsavcı İlhan Cihaner, dosyanı titizlikle okuyup araştırmış ve yazmıştı. Bir kez alıntı yapmıştım. Yeniden yazayım. Belki bu kez okuyan olur da “Merdan sahiden bu yüzden mi 10 küsur yıl yatacak” diye sorar:
“Delillerin biri; Kerinçsiz’e atılan bir mesaj: “kemal abi allah razi olsun bu irki kirik tayyibin idamini vurguladin yüregine saglik merdan”!
Ama şöyle gereksiz (!) bir ayrıntı var: Telefon başkası adına kayıtlı! Üstelik bu durum mahkemede ispatlanmış. Ama mahkeme, mesaj atan “gerçek Merdan”ı dinleme zahmetine katlanmamış. Savcılık mı? Yanardağ’ın savunmasına rağmen tabii ki araştırmamış! (Bir diğer gereksiz ayrıntı Kerinçsiz, dava açılmadan önce bir kitabı nedeniyle, Yanardağ hakkında hakaret davası açmıştır.)
Diğer bir delil de; Kuvvayı Milliye Derneği’nde ele geçen bir CD’deki toplantı görüntüleri. Birisini Merdan’a benzetmişler. İfadeyi alan savcı “haklısın bu sen değilsin” demiş. Sorguya bile sevk etmemiş. Ama o da ne? Aynı savcı iddianameye bu görüntülerin Merdan Yanardağ’a ait olduğunu yazmış. Peki, tanık, bilirkişi incelemesi? Tabii ki yok! Yahu mahkemede izlenmesi talebi bile kabul edilmemiş! Sonra? Mütalaa da aynı boş iddiaya dayanmış!
Diğer deliller ise mesleği gereği ya da okul yıllarından tanıdığı bazı sanıklarla yaptığı telefon görüşmeleri. Hiçbirisinde hiçbir hukukçunun suç unsuru bulamayacağı konuşmalar bunlar. Merak eden açıp okusun! Veee sonuç: Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 10 yıl 6 ay hapis! On yıl altı ay!”
Üzgün değilim, hayır. Sadece çok ama çok öfkeliyim. Bir gazeteci, bir gazetenin genel yayın yönetmeni cezaevine konmak üzere “yakalanıyor”. Birkaç gazetenin dışında medyanın umurunda değil. Kendi adıma, senin adına, ama en çok da mesleğim adına öfkeye boğuluyorum.. Deliriyorum.
Kim bilir kaç kez sen de ben de “sarı öfke” haberi yapmışızdır. Bir taksi şoförünün başına bir şey geldiğinde, sarı sarı taksiler dizilir.. Yol kapatır.. Kornalara basıp öfkesini dile getirir.
Elbette böyle bir dayanışma beklemiyorum. Ama hiç değilse yorumsuz falan bir haber verip “görevlerini” yapsalar. Hiç değilse neden “içerde” olduğunu bilip anlatsalar.
İŞTE BÜYÜK SUÇLAR!
Bir hukuk adamı olarak eski başsavcı İlhan Cihaner, dosyanı titizlikle okuyup araştırmış ve yazmıştı. Bir kez alıntı yapmıştım. Yeniden yazayım. Belki bu kez okuyan olur da “Merdan sahiden bu yüzden mi 10 küsur yıl yatacak” diye sorar:
“Delillerin biri; Kerinçsiz’e atılan bir mesaj: “kemal abi allah razi olsun bu irki kirik tayyibin idamini vurguladin yüregine saglik merdan”!
Ama şöyle gereksiz (!) bir ayrıntı var: Telefon başkası adına kayıtlı! Üstelik bu durum mahkemede ispatlanmış. Ama mahkeme, mesaj atan “gerçek Merdan”ı dinleme zahmetine katlanmamış. Savcılık mı? Yanardağ’ın savunmasına rağmen tabii ki araştırmamış! (Bir diğer gereksiz ayrıntı Kerinçsiz, dava açılmadan önce bir kitabı nedeniyle, Yanardağ hakkında hakaret davası açmıştır.)
Diğer bir delil de; Kuvvayı Milliye Derneği’nde ele geçen bir CD’deki toplantı görüntüleri. Birisini Merdan’a benzetmişler. İfadeyi alan savcı “haklısın bu sen değilsin” demiş. Sorguya bile sevk etmemiş. Ama o da ne? Aynı savcı iddianameye bu görüntülerin Merdan Yanardağ’a ait olduğunu yazmış. Peki, tanık, bilirkişi incelemesi? Tabii ki yok! Yahu mahkemede izlenmesi talebi bile kabul edilmemiş! Sonra? Mütalaa da aynı boş iddiaya dayanmış!
Diğer deliller ise mesleği gereği ya da okul yıllarından tanıdığı bazı sanıklarla yaptığı telefon görüşmeleri. Hiçbirisinde hiçbir hukukçunun suç unsuru bulamayacağı konuşmalar bunlar. Merak eden açıp okusun! Veee sonuç: Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 10 yıl 6 ay hapis! On yıl altı ay!”
***
Merdan Yanardağ’ın
başına gelenler ile benimki arasında hiçbir fark yok…
Sadece suçlar farklı,
yöntem aynı…
Peki; insanlara
cezalar yağdırmak bu kadar kolay mı, sizin hiç mi suçunuz yok?.. diye sorabilirsiniz…
Türklüğün ayıp
sayıldığı, Atatürk’ün okullardan bile çıkartıldığı bir dönemde cumhuriyet
yıkıcılarına itiraz etmek suçların en büyüğü değil mi?
Türkiye, memleket
demokratikleşiyor, askeri vesayet kalkıyor gibi uyutmalarla karanlık bir
noktaya getirildi…
Çocukken annem bize
şunu söylerdi; ‘’Türkiye’de her 10 yılda
bir darbe olur’’
Kadın haklıymış, bu
seferki polis darbesi oldu…
Cem Akkılıç